20 Eylül 2013 Cuma



LONDRA MODA HAFTASI


         İngiltere'nin ev sahipliği yaptığı Londra Moda Haftası'nda, bu sene ilgi çekici pek çok koleksiyon yer aldı. 13 Eylül Cuma günü Bora Aksu defilesi ile başlayan bu marathon beş gün boyunca moda meraklılarına heyecan dolu günler geçirtti. Pek çok moda devinin 2013 İlkbahar - yaz koleksiyonlarını sunduğu şovlar, bilinen klasik "defile" olgusunun dışın çıkarak, teatral pek çok öğeyi barındıran birer sahne şovuna dönüştürülmüştü.  

Ashish

Burberry Prorsum
Taka Maka






Tom Ford
Burberry Prorsum'dan Giles'e, Matthew Willamson'dan Mary Katratzou'ya, Tom Ford'dan Erdem'e pek çok iddialı tasarımcı moda haftasında yerini aldı. Bazı tasarımcılar, giysinin ötesine geçen vurgular yaparak haftaya damgasını vurdu. Bu markalardan biri kreatif direktörlüğünü Christopher Bailey'nin yaptığı Burberry Prorsum oldu. Marka elegan çizgisini korurken, pastel renkleri kullanmış, bu senenin en önemli trendlerinden biri olan çizgisel desenleri puantiyeler ve floral desenlerle kombinleyerek, son derece başarılı bir defile ortaya koydu. Ancak Burberry Prorsum ile ilgili akıllarda kalan en önemli detaylardan birinin davetiyesi olduğunu söylemek yanlış olmaz.



   Moda haftasının yaratıcılığı çok yüksek, salt estetik beklentilerin çok ötesindeki bir diğer yönü de defilelerin farklı disiplinlere özgü pek çok sanatsal öğeyi bünyelerinde barındırmalarıydı. Erdem defilesinde modellerin çello ve piyano eşliğinde yürümesi, Vivienne Westwood'un defileyi bir modern dans şovuyla başlatması başarılı kullanılmış detaylardı. Başarılı ve farklı bir şov ortaya koyan bir diğer marka ise Tata Maka idi. Defile son derece dinamik çizgileri olan, canlı renklerin kullanıldığı küçük bir koleksiyondan oluşmuştu. Bu koleksiyon modellerin podyumu bir tiyatro sahnesi edasıyla kullandığı, sahnenin belirli noktalarında oturarak modellerin "poz" verdiği teatral bir oluşum içinde sürdürüldü. Podyumda beklenilenin aksine modeller "catwalk" yapmak yerine stabil duruş sergilemişler, markanın sezon açılış lansmanıyla paralel bir şov yapmışlardır.
 


 Her geçen yıl moda haftaları, "moda" olgusunun temelinde oturan tasarım kavramının sanatla olan ilişkisini güçlendiren bir parametre olarak karşımıza çıkıyor. Henüz bazı kesimlerce bir "sanat" dalı olarak kabul edilmeyen "moda" tasarımcıların elinde plastik sanatlar ile rekabet edecek kadar heykelsi formlara dönüşürken; podyum üzerinde de sahne sanatlarına çok önemli katkılar sağlayabilecek nüanslar yakalabilen disiplinler arası bir dala dönüşmektedir. Tüm dünya tasarımın ışığın son derece önemli bir noktaya doğru ilerlemektedir.



 

2 yorum:

  1. Ucuz çalışmalar bunlar. Böyle işlerle akademisyen mi olunuyor. Ne günlere kaldık. Bu ülkede iyiye giden bir şeyler olsun istiyoruz doğrusu.

    YanıtlaSil
  2. Ucuz çalışmalar bunlar. Böyle işlerle akademisyen mi olunuyor. Ne günlere kaldık. Bu ülkede iyiye giden bir şeyler olsun istiyoruz doğrusu.

    YanıtlaSil